13 Mayıs 2013 Pazartesi

Küçük Külüp.. İlk Ana okulu deneyimimiz

Defne 30 aylık oldu...Bakıcımızdan çok memnun olmamıza rağmen anaokuluna geçiş yapmak istedik. Defne sosyal bir çocuk olmakla birlikte hareketli de. Yaklaşık 8-9 okul gezdikten sonra Küçük Külüp Çocuk Evleri/Karşıyaka Şubesi'nde karar kıldık eşimle. 

Bu okulda karar kılmamızdaki maddeleri şöyle sıralayabilirim; 
- Bahçesi var 
- Yemek listesi tatmin edici 
- Okul temiz ve hijyenik 
- İngilizce eğitimi var (play grup için çokta elzem değil aslında ama bu da bir artı) 
- Servis ablaları yok, yani servis firmasının elemanları değil okulun öğretmenleri eşlik ediyor serviste çocuklara 
- En önemlisi de kızımı bütün öğretmenleri prenses gibi karşılıyorlar, hepsi çok güler yüzlü. İdari kadrosundan tutun, psikologu, öğretmenleri ve tüm çalışanlar hepsi çok güler yüzlü. 
- Sürekli olarak psikoloğu var ve sürekli çocukları ve öğretmenleri gözlemliyor. 

06 Mayıs 2013 tarihinde başladık. Psikolog Özge Hanım bir hafta yıllık izin kullanmam gerektiğini ve Defne'yi benim getirmemi istedi. İlk iki gün ortalama 1,5 saat tuttular bizi okulda. Bu okulda aklı kalsın, ertesi gün yine gelmek istesin diye yapılan bir taktikmiş. Önce Defne'nin yanına onun yaşıtı bir kız getirdiler ve onunla oynamasını istediler. Kalabalık bir sınıfa adapte olmasındansa bir arkadaşına ve öğretmenine alışmasını istedi ilk aşamada. Ertesi yani 3. gün sınıfa çıkardılar. Önemli olan da kızımı ağlatmadan, o nasıl bir çocuksa, nasıl alışacaksa ona uygun bir metodla okula alıştırmayı denedi. Perşembe ve Cuma günü Defne sınıfla birlikte uyudu ve bolca vakit geçirdi. 

Bugün ilk defa onu yalnız bıraktım okula. Arkamdan ağlamadı, İngilizce dersine girerken biraz ağlamış. Psikologda biraz ağlasın bu size olan bağlılığını gösterir demişti. Sanırım yeni bir geçiş biraz gözyaşı dökeceğiz ana kız. Zira ben bugün pek bir duygusalım. Hatta Defne'den daha zor bir durumdayım. Bir haftalık iznimde ben de kızıma çok mu çok alıştım. 

Ayrıca okulda öğretmen sayısı fazla. Çocukları karşılayan bir öğretmen var mesela. Bir hafta boyunca herkesi izleme şansım olduğu için dikkatimi çekti. Mesela karşıyalan kişi çocukların okul ayakkabıları giydiriyor ve hiç birini karıştırmıyor. Çantalarını teslim alıyor. Çocuklar tek bir öğretmene bağımlı değil, birçok farklı gülen yüzlü öğretmenle karşılaşıyor, selamlaşıyorlar gün içerisinde. Bol bol öpücük var bu okulda, bol bol da gülücük. Özgüven var, mutluluk var. 

 Dilerim günler sonra aylar sonra da bu düşüncelere sahip olurum. En önemlisi de kızım çok mutlu olur okulda.

5 yorum:

  1. Biz de Küçük Kulüp'teyiz ve çok seviyoruz.. :) www.ikizmucizelerim.blogspot.com

    YanıtlaSil
  2. en kısa zamanda karşılaşmak dileğiyle. sevgiler

    YanıtlaSil
  3. Merhaba,

    Kızım 3 yaşına geldiğinde kreş arayışına girdik. Bizim için öncelikle güvenebileceğimiz bir kurum olması önemliydi. Bunun için de çocuğumuzu emanet edeceğimiz öğretmenin, üniversitede örgün öğretim okul öncesi öğretmenliği eğitimi almış çok önemliydi; çünkü biz anne babası olarak bazen tek çocukla baş etmekte zorlanırken öğretmen bağırıp çağırmadan, onlarca çocuğu incitmeden onlarla iletişim kurmalı, bizim göremediğimiz noktaları bizimle paylaşmalıydı. Fakat gördük ki bu sayfada adı geçen çoğu anaokulu "lise mezun"larını öğretmen olarak çalıştırıyor. Bunun nedeninin ise daha ucuz içgücü olduğunu öğrendik. Fakat zarar gören bizim çocuklarımız oluyor, ülkemizin geleceği oluyor. Lise mezunu kişiler elbette değerlidir, fakat öğretmenlik yapamazlar,. Anaokulu öğretmeni olmak için üniversite mezunu olmak da yetmez, üniversitede bu alanda eğitim almak gerekir. Üniversitede bu alanda eğitim almış öğretmenler bulmak çok mu zor? İsterseniz bulunur, istemezseniz bahane bulunur, hem de çok.

    Anaokulu sahibinin ve müdürün de üniversitede anaokulu öğretmenliği eğitimi alması çok önemli, çünkü o kaptan, bilmediği işte nasıl kaptanlık yapacak? Bu konularda kararlı olursak, "Çocuğumun öğretmeni üniversitede okul öncesi öğretmenliği eğitimi aldı mı?" diye sormamız anne babalık görevimiz diye düşünüyorum, yoksa yetersiz kişilerin çocuklarımızla baş edemeyip bağırma, tehdit, duygusal istismar ile karşılaşmalarına neden oluyoruz, farkında olmadan, iyi niyetle...

    YanıtlaSil
  4. Merhaba,

    Kızım 3 yaşına geldiğinde kreş arayışına girdik. Bizim için öncelikle güvenebileceğimiz bir kurum olması önemliydi. Bunun için de çocuğumuzu emanet edeceğimiz öğretmenin, üniversitede örgün öğretim okul öncesi öğretmenliği eğitimi almış çok önemliydi; çünkü biz anne babası olarak bazen tek çocukla baş etmekte zorlanırken öğretmen bağırıp çağırmadan, onlarca çocuğu incitmeden onlarla iletişim kurmalı, bizim göremediğimiz noktaları bizimle paylaşmalıydı. Fakat gördük ki bu sayfada adı geçen çoğu anaokulu "lise mezun"larını öğretmen olarak çalıştırıyor. Bunun nedeninin ise daha ucuz içgücü olduğunu öğrendik. Fakat zarar gören bizim çocuklarımız oluyor, ülkemizin geleceği oluyor. Lise mezunu kişiler elbette değerlidir, fakat öğretmenlik yapamazlar,. Anaokulu öğretmeni olmak için üniversite mezunu olmak da yetmez, üniversitede bu alanda eğitim almak gerekir. Üniversitede bu alanda eğitim almış öğretmenler bulmak çok mu zor? İsterseniz bulunur, istemezseniz bahane bulunur, hem de çok.

    Anaokulu sahibinin ve müdürün de üniversitede anaokulu öğretmenliği eğitimi alması çok önemli, çünkü o kaptan, bilmediği işte nasıl kaptanlık yapacak? Bu konularda kararlı olursak, "Çocuğumun öğretmeni üniversitede okul öncesi öğretmenliği eğitimi aldı mı?" diye sormamız anne babalık görevimiz diye düşünüyorum, yoksa yetersiz kişilerin çocuklarımızla baş edemeyip bağırma, tehdit, duygusal istismar ile karşılaşmalarına neden oluyoruz, farkında olmadan, iyi niyetle...

    YanıtlaSil
  5. Küçük kulüple ilgili sürekli aynı yorumu her yere yazmışsınız fakat somut olarak ne diyorsunuz onu anlayamadım? Ben de anaokulu arayışındayım fakat çok iyi bir özel okulda bir öğretmen olarak şunu çok iyi biliyorum çoğu kreş lisans mezunu öğretmen çalıştırmaz çünkü çoğu atanır ve gerçekten bulunmaz, küçük kulübe de bunu açıkca sordum, lise mezunu öğretmen yok fakat önlisans mezunu var. Beğendiğim taraf ise şu oldu lisans mezunu olsa bile 5 yıllık öğretmen de olsa öğretmenler ilk yıl asla ders öğretmeni olmuyor, yardımcı öğretmen oluyor, memnun kalınırsa sınıf veriliyor. Lisans mezunu olması sizin için ilk şartsa hepsinin öyle olduğu yer sadece çok büyük kolejlere bağlı kreşlerdir ki o da hepsi değil bakın, oralarda da yarım gün programı yoktur mesela.

    YanıtlaSil